26 Ocak 2009 Pazartesi

Üç Maymun (Harbici Maymun)

Pek övülen, pek göklere sığdırılamayan bir filmle karşı karşıyayız sayın merdivenden kayanlar. Ve bu film maymun gibi. Profesyonel film demeye bile şahit isterken; bir de üstüne "güzel" demek, utanmamak ve "süper" demek abesin şehirlerini işgal etmektir. O kadar diyeyim.




Bir de böyle ingilizce isimli falan afiş yapmışlar. Yahu adamlar harbiden bu filmi güzel sanmış. Sanat aşkı vücudunun her deliğinden deli bekir gibi fışkıran kızlarımız "Nuriiiii!" nidaları atmış. Onlara karizmayı çizdirmemek için de nice koçyiğitler bu filme "güzel" demiş. Yok arkadaşım böyle bir şey. Bu film hakkında olumlu yorum yapan köşebaşı yazarları da tanımasınlar bakalım yönetmeni, yapabiliyorlar mı o yorumları? Ama bir kere milli yönetmen ya kendisi, Türkiye'nin alnındaki kara lekeleri bir bir temizliyor ya viledasıyla; o yüzden ne yapsa güzel, ne yapsa makbul. Arkadaşım bu film ne sanat filmi, ne ne vizyon filmi. Öyle bir kanepede oturma sahnesini 15 dakikada çekince ne oluyor; sanatsal mı oluyor? Önceki filmlerini de severim ha kendimi yırtmasam da. "Ne güzel fotoğraf lan bu!" der geçerim. Ama bu tam anlamıyla bir felaket, düş kırığı, hatta afişe uygun olsun "disappointment".


Ama film o kadar övüldü ki; sonuna kadar "Ulan kesin bir şey çıkacak." diyerek ancak bitirebildim. Bir şey de çıkmadı. Zamanıma yandım. Bu kadar mı kötülenir? Kötülenir tabii.
Oscarmış bir de, gidecekmiş neredeyse. Yahu o insanlar ayıp olmasın diye (büyük harflerle) NEGROLARA falan ödül vermiyorlar mı? Ayıp olmasın diye bunu da elemelere katmışlar. O kadar. Yok yok. İzlenmediyse, bırakın öyle kalsın.

Hiç yorum yok: