22 Ocak 2009 Perşembe

Jipe Binen Bahtsız Kovboy

Radyo Bemba'nın tembel, şişko, kel ve gözlüklü bay-bayan yazarları-okuyucuları. Bugünkü konumuz Bin-jip isimli şiir. Kannımca tüm zamanların favori filmidir kendisi. Kim ki lan bu Dük isimli yönetmenin mesela diğer filmleri vardır ki; hiçbirinden orgazm zevki almam. Ama bu film işte, tanıtayım kendisi film değil şiir. Bu yüzdendir tamı tamına 5 (beş) sene önceki bir filmi tanıtım nesnesi yapmam. Bakınız şöyle:


Tae-suk diye bir adamımız var filmde. Kendisinin ismini sadece filmdeki karakterleri internetten neyim okuyunca öğrenebiliyoruz. Çünkü film boyunca tek bir kelime çıkmıyor ağzından.
Her gece başka bir evde kalıyor. Yemeğini yiyor, duşunu alıyor; sonra da evdeki bozuk eşyaları tamir edip çamaşırları yıkıyor. Böyle de şahane, böyle de örnek alınmayası bir insan kendisi. Film hafiften Edukators tarzı başlasa da, sonradan olaylar bir değişmekteler, bir uçmaktalar böyle Turgut Uyar yanında halt etmiş. Bu kadar da iddialıyım; ki ben Turgut'la uzun zamandır kankayım. Mesela bu filmde bir golf topu olayları cereyan etmekteler ki; sanırsınız çok cereyanda kalmışlar da amı-götü dağıtmışlar. Hakkında spoiler verilemez mesela bir de bu filmin. Anlatılamaz çünkü. Başkasının esprisi gibi. Anlattığında millet hiç bir şey anlamaz, ortada bıldırcın yavrusu gibi kalırsın. Öyle de şahane, öyle de vahşet-ül dehşet bir şiir bu film.
Mesela bu filmde bir de şarkı vardır ki Arapça mı Arapça, güzel mi biutiful. Natacha Atlas adında bir ablamız seslendirir. Ona da şuradan ulaşabiliriz. Tavsiye: Film izlenmediyse dinlemeyin şarkıyı. İçine etmeyin.
Şiir diyorum ya, üstünden bir zamanlar geçer. Bir daha okursun, bir daha takarsın. Bir dahalar çoğalır falan. Öyle de şahana bir şiir bu film.

2 yorum:

madafaka dedi ki...

Yorum atayım ki, herkesin mailine gitsin. Hatırlayıp içleri kız etsin.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Sizinle her zaman aynı fikirde olmuyorum, ancak, bu film hakkında kesinlikle aynı fikirdeyim.